Günümüzde Türkiye’de Sağırların konuştuğu işaret dilinin adı “Türk İşaret Dili’dir. Dünyadaki diğer ülkelerde işaret dilini kısaltma geleneğine uygun olarak “TİD” şeklinde kısaltılmıştır. Bu kısaltmanın amacı işaret dillerinin toplumun işiten insanları tarafından konuşulan dillerden ve diğer işaret dillerinden farklı, kendine özgü kuralları olan bir iletişim yöntemi olduğunu göstermektir.
2000 yılından sonra Türkiye’deki Sağır topluluğa ve TİD’e ilgi artmıştır. Türkiye’deki Sağırlar son yıllarda yasalarla bazı haklara sahip olsalar da, halen kültürel, eğitim, sağlık, iş bulma gibi alanlarda iletişim yetersizliği yüzünden bu olanaklardan yararlanma konusunda sorunlarla karşılaşmaktadırlar.
Sağır topluluğunun eğitimde karşılaştığı en büyük engel dil konusudur. Özellikle işitme kaybı yüksek olan ve işitme cihazı, implant gibi imkânlara sahip olamayan sağır öğrencilerin eğitimlerinde sorunlar çıkmaktadır. Öğrenciler istenen kazanımları gereken zamanında alamamaktadırlar.
Dilsel olarak dikkat edilmeyen başka bir durum ise, anadil edinme konusudur. İşiten anne babaların sağır çocukları “kritik yaş” olarak bilinen (yaklaşık 0-6 yaş) dönemde herhangi bir dil girdisine sahip olamadıkları zaman sonradan –sözlü veya işaret dili fark etmeksizin - herhangi bir dili anadil seviyesinde öğrenememektedir.
Bu yüzden duymadıkları için anne babalarından herhangi bir dili edinemeyen bu çocuklarda 0 – 6 yaşında işaret dili girdisi olmazsa “yarı dillilik” denen (ana dilden yoksun) bir durum ortaya çıkmaktadır. Yarı dillilik sadece dil becerisini değil bununla beraber bilişsel becerilerin gelişimini de engellemektedir. Okuldaki başarı bilişsel becerilerin gelişimine, bilişsel becerilerin gelişimi de dil becerisinin gelişmesine bağlıdır. Bu yüzden sağır öğrencilerin işiten öğrencilerle aynı eğitimi alarak aynı başarı seviyesinde olmalarını beklemek gerçekçi bir beklenti olamaz. Bu durum da sağır öğrencilere eğitim veren okullarda eğitimin Türkçe ile beraber işaret dili ile desteklenmesi gerektiğini göstermektedir. Türkiye’de 2015 -2016 eğitim öğretim yılından itibaren Sağırlar ilkokullarında, 1. 2. ve 3. sınıflarda Türk İşaret Dili ders olarak verilmeye başlanmıştır.
Son olarak, özellikle engeli geç tanılanmış, görsel işitsel dil girdisinden yoksun kalmış sağır bireylerin sistemli olarak işaret dilini kazanmaları işitme kaybının beraberinde getirdiği zorlukları ve engelleri aşmada çok önemlidir.