Page 27 - orada_bir_koy_var_uzakta
P. 27

Sevgili kardeşim, ben küçükken                      içinde kayboluyor. Sadece insanın değil
             dinlemeyi çok severdim. Dedemi,                     kurtların, kuşların, ağaçların hikâyeleri
             annemi hep dinledim. Onlar da güzel                 de daldan toplanmadığı için çürüyen
             anlatıyorlardı. Masal, hikâye, hatıralar...         meyveler gibi çürüyüp gidiyor.
             Bir hikâyeyi anlamanız için o hikâyeyi              Biliyor musun? İnsanın hikâyesini dinledikçe
             sevmeniz lazım. Hikâyeyi sevmek için                hayvanların ve bitkilerin hikâyesini de
             de hikâyenin sevdiğiniz biri tarafından             duymaya, anlamaya başlarsın. Çünkü
             anlatılması lazım. Onun için televizyonun,          insan severek yaptığı işte daha hassas,
             tabletin, telefonun anlattığı hikâyeler             daha arzulu olur. Arzuyla ve hissederek
             kaybolur gider ama sevdiklerinizin                  dinlediğin zaman bitkiler ve hayvanlar
             anlattığı hikâyeler nakış gibi aklınızda            neler anlatır neler?
             kalır.
                                                                 Gel, istersen şöyle yapalım: Bugünden
             Sen de sevdiklerine söyle, sana hikâyeler           itibaren sevdiklerine hikâye hediye
             anlatsınlar. Çünkü ben annemi, dedemi               et. İlk önce anne babana anlatarak
             dinledikçe sanki o anlatılanları kendim             başla. Göreceksin ki sen onlara hikâye
             yaşamışım gibi hayaller kurmaya                     anlattıkça onlar da sana hikâye, masal ve
             başlardım. Öğrendiklerimi arkadaşlarıma             hatıralarını anlatacaklar. Sen öncü ol. Bu,
             da anlattım. Böylece küçükken hem                   hediyeleşmektir, muhabbettir. Ne demiş
             dinleyerek hem anlatarak yaşadım.                   eskiler: İnsanlar konuşa konuşa anlaşır.
             Şimdi küçükken dinlediğim ve içinde
             devler, cüceler, rüzgârdan hızlı atlar,
             dünyalar güzeli sultan kızları, kahraman
             şehzadeler bulunan masalları bana
             anlatacak kimse yok. Ben de o hikâyeleri
             çevreme anlatarak hikâye susuzluğumu
             gideriyorum.

             İnsan hikâye anlattıkça yeni hikâyeler
             de duymak, dinlemek istiyor. İnsanların
             hikâyeleri apartmanların, teknolojik
             cihazların ve hızlıca akıp giden hayatın









                                                 Umudum ve duam odur ki
                                                 Umudum ve duam odur ki
                                                 çevrende seni anlayan,
                                                 çevrende seni anlayan,
                                                 dinleyen ve sana güzel
                                                 dinleyen ve sana güzel
                                                şeyler anlatan insanlar hep
                                                şeyler anlatan insanlar hep
                                                var olsun.  Bir hikâye de
                                                var olsun.  Bir hikâye de
                                               benden olsun. Çevirelim
                                               benden olsun. Çevirelim
                                               bakalım sayfayı.
                                               bakalım sayfayı.
                                                                                                                    25 25 25 25
   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32